Adımın önüne bi sıfat koydular sanki önceden bi sıfatım yokmuş ya da ben bu durumdan hoşnutsuzmuşum gibi..
değişmiştim, tamam bi zamandır ama; bu dışa yönelik değildi sanki biraz ya da toplumsal bi açılımı yoktu, içselleştirdiğim çözümlenmiş kavram karmaşalarının.
İş başladı sonunda beklediğim şey belki de buydu: Koşturmaca! aylardır uykudaydım, serselik yaptım,yattım, dolandım dolaştım.. kafayı çok kırdım, kırılanları onardım. gezdim gezdim .. İstanbulda vapura bindim, hiç bilmediğim bi yerde kendi ülkemde yabancı kaldım kültür şokunda bocaladım.. yanımdan cinler geçti sandım uykudan uyandım kalan çanlarına sarıldım. güvenemem sandım ama en yakınımdakine, en bana güvenmediğimden, yakınmayı bıraktım. Aşk,tutku sandım, aslında aşkı sulandırdım. sulandırdım, sulandırdım, boğulayazdım. Dibe sonunda vurdum ayağımı. ahhh nefesimi yanlış yerde tutmuşum. Aşağı inerken değil çıkarken nefes verdim son nefesimle yüzeye baktım. İşte o çizgi! suyun altında baktım; çıktım..oh dedim ohhh. nerdeydin aşkım?
aklımın çıktığı anı biliyorum artık. aklımın çıktığı ve benim kendime dışardan hiç bir şey düşünmeden baktığım anı! sanrılama mı bu? bu sanrılamaysa gerçek ne?
aklımın çıktığı anı biliyorum.. yalvardım aklım için yalvardım sonra bundan yakındım. ahhh ahhh aklım çıktı..
kimseye güvenmiyorum demek nah! kendime güvenmeyi unutmuşsun küçük hanım. güvenme zaten nolcak ki deme artık bitti o bitti! güvenilecek adam yokmuş sen güvenmeye çalışmışsın. işte aklım yine çıktı. yok yok işte bu sanrı!yanlışı doğrulamaya çalışmanın verdiği zorlukla debelenme!!